Açıklama
Kelime-i tevhîd, Rabbimiz Allâh Azze ve Celle’nin tek hak ilâh olduğunun ilânıdır. O’ndan başka gerçek bir ilâhın bulunmadığını, O’nun dışındaki tüm ilâhların sahte ve bâtıl olduğunu ifâde eden mübârek bir kelimedir. Hakkın habercisi ve bâtılın kahredicisi olarak şirkin cellâdıdır. Tâğûtların saltanatlarını yerle bir ederek küfrü, zulmü ve fıskı müebbete mahkûm eden bir kelimedir. Tüm nebîlerin dâvetlerinin başı ve sonudur. Kavimlerini dâvet ettikleri ilk esastır. Cihâd sancaklarının kendisi için açıldığı hakîkattir. Yaratılışın gâyesi, emîr ve yasakların, sevâb ve cezânın kaynağı, mahlûkatın kendisi için var edildiği, sorgu ve yargılamanın kendisi hakkında yapıldığı kelimedir.
Kelime-i tevhîd, Allâh Subhânehu ve Teâlâ’nın tüm kulları üzerindeki hakkıdır. İslâm Dîni’nin temeli, ona girişin kapısı, selâmet yurdu Cennetin anahtarıdır. Güvenilir bir kulp, Allâh’ın sağlam ipi ve muvahhîdlerin nişânesidir. İhlâs, takvâ ve ihsân kelimesidir. İnsânların mü’min ve kâfir olarak isimlendirilmesine, Cennetlik ve Cehennemlik olarak ayrılmasına sebeb olan kelimedir.
Kelime-i tevhîd olan Lâ İlâhe İllallâh’ın önemi hakkında İmâm İbn Ebî’l-İzz rahîmehullâh, şöyle demiştir: “Bil ki! Tevhîd, rasûllerin dâvet ettikleri ilk husustur. Yoldaki aşamaların ilki ve Allâh’a doğru yol alanın gerçekleştirmesi gereken ilk makamdır… İşte bundan dolayı mükellefe farz olan ilk şeyin ne olduğu konusunda doğru olan, onun Lâ İlâhe İllallâh’a/Allâh’tan başka hak ilâh olmadığına şehâdet etmesidir… Buna göre ilk olarak İslâm’a tevhîd ile girilir ve dünyâdan da son olarak onunla çıkılır. O halde tevhîd, hem ilk farzdır, hem de son farzdır.”[İbn Ebî’l-İzz, Şerhu’l-Akîdedi’t-Tahâviyye: 1/21.]
Lâ İlâhe İllallâh’ın fazileti ve faydaları hakkında ise İmâm İbn Receb rahîmehullâh, şöyle demiştir: “Lâ İlâhe İllallâh, Cennetin karşılığıdır. Kim bu kelimeyi söylerken ölürse Cennete girer. Bu kelime ateşten kurtuluştur ve en güzel hasenedir. Günâh sayfalarını silerek kalbdeki îmânı yeniler, varlığını ortaya çıkarır. Bu, söyleyeni Allâh Azze ve Celle’nin doğruladığı ve nebîlerin söylediği faziletli bir söz, en güzel ve en faziletli zikirdir. Amellerin en faziletlisi ve sevâbı en çok olanıdır. Bu kelime köle âzat etmeye eşdeğer bir sevâb kazandırır. Şeytân’dan Allâh’u Teâlâ’ya sığınmadır. Haşr’ın korkusundan ve kabrin vahşetinden güvenli olmaktır. Kabirlerinden kalktıklarında mü’minlerin bir şiârıdır. O’nu söyleyene Cennetin sekiz kapısı açılır ve hangisinden dilerse oradan girer. O’nun hakkını vermediklerinden dolayı ateşe giren günahkâr mü’minler, günâhları nispetinde yandıktan sonra ateşten çıkarılırlar.”[İbn Receb, Kelimetu’l-İhlâs: 54 vd. (Biraz tasarrufla.)]
Bu sebeble, kelime-i tevhîdin -sahîh bir şekilde- gereklerinin yerine getirilmesi ve sonrasında da korunması tüm kullar üzerine farzdır. Bu farzın hakkıyla ifâ edilebilmesi için bu kelimenin mânâsının, rükünlerinin, şartlarının ve onu bozan şeylerin bilinmesi, tüm mükellefler için en büyük gâye ve en yüce emîrdir.
İşte bu büyük emrin yerine getirilmesine küçükte olsa bir katkı sağlamak için bu kitâbı kaleme aldım. Kitâbta kelime-i tevhîde dâir her Müslümanın bilmesi gerekli olan şeylerin en önemlilerini özetleyerek bunların anlaşılmasını kolaylaştırmaya çalıştım. Ayrıca bu mes’elelerin dayandığı âyet ve hadîslerden bazılarını ve de bunlara dâir Ehl-i Sünnet âlimlerinin açıklamalarından seçtiklerimi naklettim ki, söylenen sözlerin delîlleri belli olsun.
Tüm bunlarla birlikte konu kelime-i tevhîd olunca takdir olunacağı üzere bu naçiz kitâb birçok yönden eksik kalacaktır. Ancak hedefim kelime-i tevhîdi tüm yönleriyle ve kapsamına giren bütün mes’eleleriyle beyân etmek değil, onlardan en önemlilerini seçerek kısaca açıklamak olduğundan elinizdeki kitâb buna göre değerlendirilmelidir.
Şu da unutulmamalıdır ki, Allâh’ın Kitâbı haricindeki her kitâb eksik ve hatâlıdır. “Ehl-i Sünnet’e Göre Kelime-i Tevhîd” adlı bu kitâbtaki doğrular İslâm’ın doğrularıdır. Eksikler ve hatâlar benden ve şeytândandır. Tevbe edilmesi gerekli tüm fiillerimden her halükârda tevbe ediyor ve Rabbim’den âcizane olarak ortaya koyduğum gayretten ötürü beni ve ehlimi bağışlamasını niyâz ediyorum.